Doğadayken Benimsediğim Bir Tutum: "Nezaket"

Keşşaf Önder Alioğlu - Kişisel, WEB, Sosyal Medya, OUTDOOR, Mesleki Eğitim

BLOG

Doğadayken Benimsediğim Bir Tutum: "Nezaket"

Doğada vakit geçirirken ister istemez bir çok şey öğreniriz. Bunlardan biride nezakettir. Ağaca, kuşa, böceğe, insana ve kendine...

 

Şehir yaşantısının aksine doğa daha iyi bir öğretici olabiliyor. Şehirdeki her türlü öğretim araç gerecine (projeksiyon, bilgisayar vb.) rağmen doğa yalın hali ile daha kullanışlı bir öğretim ortamı sunabiliyor.

İşin ilginç yanı öğretilenler şehirdekinin aksine tamamen faydalı ve kalıcı izli olması. Yani doğadayken edindiğiniz her türlü bilgi size ve çevrenize bir fayda sağlayacak nitelikte olması ve nispeten uzun süre boyunca kendini belleğimizde koruyabilmesi.

Açıkçası bunun için doğanın özel bir gayret içinde olduğunu düşünme bencilliğini yaşıyor değilim. Aslında aksine gücünü sadeliğinden aldığını ve yaparak yaşayarak öğrenme prensibiyle hareket ettiğimizden kaynaklandığını düşünüyorum.

Her neyse işin özü doğa en güzel öğretmen.

Aslında burada sizinle paylaşmak istediğim bu öğretiler içinde toplumsal ilişkilerin düzenlenmesi için olmazsa olmazımız nezaket tutumu.

Nezaket kelime anlamıyla batkımızda;

·         Başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik.

·         (bir iş ya da durum için) önemli olma, dikkatli davranmayı gerektirme

Türk Dil Kurumuna göre; davranışlarda nazik olmak. Anlamlarına gelmektedir.

İşin aslı bunlardan daha fazla anlam taşımaktadır. Nasıl mı?

Ailemizde, sokakta, ülkemizde ve dünya da meydana gelen tüm olumsuzlukların (kıskançlıklar, kavgalar, savaşlar vb.) nezaketsizlikten kaynaklandığını düşünüyorum.

Bunlarla beraber toplumsal hayatta tüm insan ilişkilerini düzenleyen kuralların temelinde nezaketin yer aldığını ve bir toplumun nezaketsizliği kuralların çokluğundan anlayabileceğimizi düşünüyorum.

Nezaket çok küçük yaşlarda aile içerisinde öğrenilen daha sonra tüm öğretim alanlarında (formal ve informal) gizil öğrenme ile benimsenen bir tutumdur. Bu tutum ilk başlarda belli davranışların koşullanması yolu ile (edimsel veya klasik koşullanma yolları ile) daha sonra ise öğrenmenin tamamlanması ile nispeten kalıcı izli yani pekiştirilmiş, bir davranışa dönüşmüş bir hal alır.

Elbette nezaket dediğimiz zaman tüm canlılara karşı sergilediğimiz hoşgörüyü düşünmeliyiz. Bir ağaca, bir böceğe ve tabiî ki kendimize…

Evet yanlış duymadınız kendimize karşıda nezaket göstermeliyiz. Kendine karşı nazik olmayan bir insan hiçbir canlı veya cansız varlığa nazik olmaz. İşin özünde kişinin kendi ile barışık, davranış ve tutumlarının farkında, bunların çevreye olan yansımalarını bilmelidir.

Özellikle ergenlik zamanında kendini toplumdan soyutlayan genç bireyler sahip oldukları nezaket tutumu ölçüsünde bu zor durumlardan çıkabilir. O yüzden ergenlik döneminde hırçınlaşan ve her fırsatta kendini ailesinin bir parçası olarak görmekten uzaklaşan, fizyolojik değişiklikleri kabullenemeyen bireyler çocukluk yıllarında ebeveynlerinden nezaketten uzak davranış örnekleri görmüşlerdir.

Örneğin bir kediyi tekmeleyen babasını gören çocuk ileride hayvanlara karşı bu şiddeti sergilemesi oldukça sık rastlanan bir durumdur. Veya çiçekleri ezen annesini gören bir çocuğun bitkileri sevmemesi çok normaldir.

Bu aşamada doğa nezaketimizin gelişmesi ve bunun bir tutum haline gelmesi için çok iyi bir araç. Özellikle doğada vakit geçirebileceğiniz etkinliklerde yer alarak sizde nezaketin tüm canlılar için ne ifade ettiğini anlayabilirsiniz.

Çocuğunuzun da bu konuda daha duyarlı ve nezaket sahibi olmasını isterseniz izcilik çalışmaları onun için harika bir fırsat yaratabilir.

Yiyebileceğin kadar avlanmak, yakabileceğin kadar odun toplamak, ihtiyacın dışında doğaya hiçbir zarar vermemek bunlardan bir kaçıdır.

Doğada bulunduğunuz sürede karıncadan bir ağaca ve rüzgardan bir nehre kadar her şeyin birbiri ile bağlantılı ve hepsinin belirli bir amaca hizmet ettiğini göreceksiniz. Hoşgörülü, paylaşımcı ve bir o kadar gönülden bir sistem göreceksiniz.

Doğada vakit geçirerek hırçınlığınızdan, cimriliğinizden ve somurtkanlığınızdan kurtulabilirsiniz.

Sizde kendinize fırsatlar yaratın. Yürüyün, kamp yapın, nefes alın…

Sadece kendinizi doğanın kucağına bırakın ve kendinizi keşfetmek için doğadan faydalanın.

Unutmayın "Keşfetmek Doğamızda Var!"