Yüzüstü bırakılmış küçük Aylan'ın anısına…

Yüzüstü bırakılmış küçük Aylan'ın anısına…

aylan bebeğin anısınaGeçtiğimiz günlerde tüm dünyada resmen bir vicdan depremi yaratan Aylan bebeğin sahilimize vurmuş cansız bedeni en azından hala bir kaçınızın aklında olduğunu umarak başlamak istiyorum yazıma…

 

Evet umarak diyorum çünkü biliyorum ki bir çoğunuz sadece fotoğrafı ile hatırlıyordunuz sadece onu. Hatırlıyorsunuz diyorum çünkü biliyorum ki unuttuk. Kimseye kızmıyorum. Allah şahidimdir ki ben hatırlamak dahi istemiyorum.

Peki neydi yaşanan ülkesinde ki savaştan kaçarak daha iyi bir gelecek için Avrupa’ya gitmek için; herhangi bir rezervasyon yapmadan, gittikleri yerde gezecekleri ve kalacakları oteli ayarlamadan, her şey bir yana can yeleği bile almadan çıkmışlardı yola. Niye bunları söylüyorum tahmin ediyorsunuz bir çoğumuz Avrupa’ya sadece tatil amaçlı gideriz ve hazırlığımız bunlardan oluşuyor.

Fakat Aylan ve ailesinin veya diğer mültecilerin böyle bir lüksleri hiçbir zaman yoktu. Bundan sonra da olacak değil elbette. Hali hazırda Avrupa’da ki mültecilerin durumları ortada. Kucağında çocuk ile kaçan bir mülteciye çembe takan kameraman kadının (özellikle belirteyim bir kadın!) görüntülerini hepiniz izlemişsinizdir.

Kimseyi hiçbir şeyle suçlamıyorum. Yalnız ve yalnız kendimi suçluyorum. Şu kadarına eminim ki bu yaşanan ve yaşanacaklardan bütün insanlar sorumlu. Neye inanıyorsunuz bilmiyorum ama ben Allah’a inanıyorum. Neye inanırsanız inanın eğer eninde sonunda bir hesap günü olacağına inanıyorsanız bunun hesabının hepimizden sorulacak.

Herkes onları ülkesine kabul etmeyen Avrupa’lı devletleri suçluyor. Ben buna da katılmıyorum. Bu insanlar Avrupa’dan bizim ülkemize kaçmaya çalışmıyorlar. Komşu olduğumuz ülkelerden Avrupa’ya kaçıyorlar. Bu bile bizi daha da suçlu duruma sokuyor.

Neden mi? Diyelim ki geldikleri ülkede savaş var. En azından biz ülkemizde onlara yeni bir hayat sunabilirdik. Şimdi bir çoğunuz zaten neredeyse 2 milyon tanesine bakıyoruz. Daha fazla kimseye bakamayız dediğinizi duyar gibiyim. YANILIYORSUNUZ!

Bizim ülkemizde bu insanlar ne yapıyor? Cami önlerinde, duraklarda ve ışıklarda dileniyorlar. En azından dileniyorlar! Ölmüyorlar. Hiç değilse bizim insafımıza sığınıyorlar. Kendilerini çoğu Müslümanım diyen insanlara emanet ediyorlar. Ve biz bu emanete sahip çıkamadık.

Bu yazıyı yazmamdaki en büyük amaç vicdanımın rahatsızlığını dile getirmek. Hayatımın sonuna kadar yüzüstü bırakılmış Aylan bebeğin fotoğrafı hafızamdan silinmeyecek. Aklıma geldikçe de hep kendimden ve bencilliğimden nefret edeceğim.

Allah bu ve bunun gibi acıları bir daha hiç kimseye yaşatmasın. Bizi de buna şahit eylemesin!

 

Allah tüm zulüm gören inananlara huzur, hastalara şifa ve haksızlığa uğrayanlara adalet nasip etsin…